İçişleri Bakanlığının özellikle muhalif belediyelere yönelik başlattığı kayyum uygulamaları ve soruşturmalarla ilgili Mülkiye Başmüfettişi ve aynı zamanda Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş’ın da Özel Başdanışmanı olan Mahmut Esen resmi verilere dayanarak bir analizi kaleme alarak İçişleri Bakanı Yerlikaya’nın açıklamalarını çürütüyor.
Mahmut Esen; “İÇİŞLERİ BAKANLIĞININ 2019-2022 YILLARINDA BELEDİYELERE YÖNELİK FAALİYETLERİ” adlı analizinde şu çarpıcı detaylara yer vermektedir.
İşte Mahmut Esen’in Analizi…
“Özü: Önceki İçişleri Bakanının resmi açıklamasına dayalı olarak tarafımdan yapılan inceleme sonucunda: Bakanın açıklamasının gerçekleri tam yansıtmadığı, 2019-2022 yıllarında muhalefet partilerine mensup belediyelere yönelik ayrımcılık yapıldığı; bu bağlamda AKP’li belediyelerin 2-4 katı arasında ön inceleme onayı/soruşturma izni verildiği, özel teftiş yaptırıldığı rakamlara dayalı olarak ortaya çıkarılmıştır.
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu 26.11.2022 günlü basın toplantısında: Bakanlığının 2019-2022 yıllarındaki bazı faaliyetlerinin sayıları ve faaliyetlerin partilere göre dağılımını gösterir rakamlar vermiş ve bunlara dayalı olarak belediyelere yönelik soruşturmalarda “herhangi bir siyasi partiye farklılık, baskı uygulanmadığını” ifade etmiştir.
(https://www.memurlar.net/haber/1048011/bakan-soylu-74-belediyede-88-teror-sorusturmasi-yurutuldu.html)
İçişleri Bakanının açıklaması; partilerin kazandıkları belediye başkanlıkları sayısı dikkate alınmadan partiler bazında yapılmıştır.
Oysa faaliyet sonuçlarının; nesnel/gerçekçi değerlendirilebilmesi bakımından partilerin kazandıkları belediye sayılarının baz alınması, Hazine yardımlarının siyasi partilere dağılıma benzer bir yöntemin izlenmesi gerekmektedir.
Aksi halde hizmetler yönünden sağlanmış gibi görünen eşitliğin göreceli olacağı, gerçekçi olmayacağı açıktır. Zira belediyeler partiler arasında eşit olarak paylaşılmamıştır.
Örneğin AKP’nin kazandığı belediye sayısı CHP’nin sahip olduğu başkanlıkların yaklaşık üç katına ulaşmaktadır. Bu iki partiye bağlı belediyelere aynı sayıda denetim elemanı görevlendirilmiş olması halinde eşitlik sağlanmış olmayacaktır.
İçişleri Bakanlığının açıkladığı faaliyetlerin partilere bağlı belediye başkanlıklarına göre dağılımının yanı sıra, partilerin kazanmış oldukları belediye sayısına göre dağılımını da içeren Tablo aşağıya çıkarılmıştır.
Tablo: 4 İçişleri
Bakanlığının 2019-2022 Yıllarında Belediyelere Yönelik Bazı Faaliyetlerinin; Partilere ve Partilerin Sahip Olduğu Belediye Sayılarına Göre Dağılımları:
S.No BELEDİYELERE YÖNELİK BAKANLIK FAALİYETİNİN TÜRÜ Toplam Faaliyet Sayısı Faaliyetlerin Partilere Göre Dağılımı (%) Faaliyetlerin Partilerin Sahip Olduğu Belediyelere Göre Dağılımı (%)
AKP CHP İyi Parti AKP CHP İyi Parti
1- Bakanlık Makamınca Verilmiş Olan Araştırma/İnceleme ve Ön inceleme Onayları 2.642 33,5 41,9 1,32 1,14 4,2 1,66
2 Soruşturma İzni Verilmesi 678 33,48 34,51 1,62 0,3 0,9 0,52
3- Özel Teftiş Yapılması 204 35,3 28 9,5 0,09 0,2 0,09
Not: AKP’nin 776, CHP’nin 263, İyi Parti’nin 21 belediye başkanlığına sahip olduğu baz alınarak hesaplama yapılmıştır.
Tablo incelemesinde de anlaşılacağı üzere faaliyetlerin partilere göre dağılımı İçişleri Bakanını teyit ederken; partilerin kazanmış olduğu belediye başkanlıkları sayılarına göre yapılmış bir dağılımda ise durumun/sonuçların değiştiği, muhalefet belediyelerine AKP’li belediyelerin 2-4 katı müfettiş görevlendirildiği, soruşturma izni verildiği ve özel teftiş yaptırıldığı, dolayısıyla faaliyetlerin muhalefet belediyeleri üzerinde daha fazla yoğunlaştığı, Bakanın açıklamalarının gerçeği tam yansıtmadığı ortaya çıkmaktadır.
(Ne yazık ki, kamuoyunu bilgilendirmek bakımından tarafımızdan ulusal basına da açıklanmış olan bu açık/yalın gerçeğin dahi İçişleri Bakanlığınca kabul edilmesi bir yana; siyasi propaganda uğruna, anılan Bakanlıkta 44 yıla yakın yakın hizmeti sonrasında emekliği üzerine MGK Genel Sekreterliğince gönderilmiş mutat dışı bir mektupta da :
“ Kendisini iyi yetiştirdiği gibi aydınlıktan etrafındakileri de istifade ettirme gayreti içinde meslek hayatını tamamlamış, budan sonra da “aksakallı “ olarak memleket meseleleri ile münasebetlerini devam ettirmesi temennisinde bulunulmuş” eski mensuplarını “ para karşılığı yazmak/ müfettiş arkadaşlarına ihanet etmekle" suçlamaktan/ itibar suikastından çekinmedikleri görülmüştür. M.E.)” diyor Mahmut Esen…