Ha şayet mesele petrol üretimi ise Irak'ı, Suriye'yi görüyor, İran'ın ise ne mücadeleler verdiğini görmektesiniz.
Görmektesiniz diyorum çünkü bu denli siyasi avanak olduğunuzu dijital çağda bilgiye ulaşamama gibi bir lüksünüzün olmadığını düşünmüyorum bile.
Ülkenin tek bir sorunu var:
Zengini tam zengin
Fakiri ise tam fakir
Ülkemizdeki sorun bankaların rezevlerindeki para miktarının dışına çıkması bu sebeple oraya çıkan para basımı döngüsü.
Sistem aşırı kredi tüketimi ile para basıldığını varsayarak cari açığa düşüyor ve kullanıcı ödeme yapmadığı zaman da üzerine faiz biniyor ya faizi de "banka ben senin yerine ödedim bir aylık daha uzattım lakin şu kadar fark geldi" mantığı ile sistem borçlandı diyor.
Bu durum da iç piyasada olmayan paranın sadece rakamsal olarak girip çıktığını varsayıyor. Sahte fatura da bu sebeple önlenemiyor. Çünkü para girdisi çıktısı bir şekilde faturalanması gerekiyor. Bazı uyanıklar sistemde bulduğu bu açığı kullanarak sahte fatura işi yapıyor ha bu faturalar açığa çıkmıyor mu?
Çıkıyor
Ama ne zaman? Bankalar faiz ile belini büktüğü mağdurun iflasını verdiğinde açılan haciz davasında para alınır ya da itiraz olur ise?Ne ala!
Ödeme yapamayan daha sonra adına şirketlerin açıldığını görenler sizce tesadüf mü?
Namuslu vatandaş şifresini unuttuğunda bankanın ahiret soruları, bu işleri yapanlar da neden ise yaramıyor, hiç düşündünüz mü?
Bu durumu kimileri dış güçlerin bankaları olduğu için bilerek kimileri de bankacılıktan anlamadıkları için bilmeyerek alt teba tarafından yapılıyor ki... Dolayısıyla önüne geçilemiyor.
Konuyu şu çerçevede de alabiliriz:
Denetimsizlik…
En basitinden özelleştirme yapılan kurumların yönetim kurullarına fahiş ücretler ödemesi sebebiyle bu durumun tüketiciye yansıtılması.
Yapmış oldukları lüks harcamalarla haberlere çıkan bürokratlar, kurum müdürleri, sendika başkanları, devlet destekli vakıf ve dernek yöneticileri…
Vakıf dernek demişken hayır hasenat paraları ile maaş alanlar hiç utanmıyor mu diye sorsam?
Hiç bana mısın bile demez gelir dijital platformlarda paylaşılan bu yazıyı beğenir.
Al sana başlı başına zengin tam zengin, fakir tam fakir.
Ve buna kurdukları çark bozulmasın diye ses çıkarmayanlar ilişkisi!!!
Gördüğünüz gibi bazı şeyleri anlamak için ekonomist olmaya gerek yok!!! Çünkü Eski Maliye Bakanı Berat Albayrak'ı bir kenara koyalım. Dönemin Başbakanı Tansu Çiller, Avrupa'da birçok başarıya imza atmış ülkelerin parmakla gösterdiği bir ekonomistti değil mi?
Ülkeye getirilip "başbakan" yapılmasının tek sebebi:
İşten anlamayan müdürlerin, SGK'yı batırmasından yolsuzluklarla batırılan diğer kurumları ayağa kaldırmak değil miydi?
Ama ne oldu?
Yine dolarla izin vermediler. Üstelik ele aldıkları ülkede istedikleri gibi at koşturdular.
Bu arada adı geçmişken hatırlayalım:
Devasa ülkelerin krizlerle boğuştuğu dönemde ülkemizi teğet geçen krizin mimari kimdi diye sorsaydık?
Herkes Sn. Albayrak derdi.
Ama malesef emperyalizmin doları "Bizim ülke, bizim bayrak, bizim vatan" anlayışımıza galip geldi diye sustuk değil mi?
Artık ne olur konuşalım!!!
Yarın şu parti gelir bu parti gider korkusuyla değil gayrimüslim olsak da açlıktan başka ülkelere kaçarken boğulmak ve bir müslüman olarak mağaralarda Kur'an okumak istemiyor isek
Bugün buna müsade edilmemesi adına A partisinden B Partisine kadar ülkesini düşünen tüm bayrak sevdalılarını diğer konuları bir kenara bırakarak bu çağrıya kulak verip birlik ve beraberliğe davet ediyorum.
Çünkü
Başka Türkiye yok!!!