Bugün, 22 Ekim 2024 Salı

Nesrin Erdoğmuş


Sosyal Medya

Merhaba sevgili okurlarım.


 

 Sosyal medya

platformundan bahsetmek istedim.

Aslında sosyal medya platformlarında yazılan

yazıları, eleştiri ve iltifatları bazen hafife

alırız. Bazen de çok önemseriz.

Düşünün hiç karşılaşmadığınız insanlar sizin

yazılarınızı okuyor, fotoğraflarınızı beğeniyor.

Gezdiğiniz, gördüğünüz, gittiğiniz ve hatta

giydiğiniz tüm kıyafetlerinizi görüyor sizlere

yorum olarak kalpler çiçekler sunup birde

kendi düşüncesini yazıyor.

Şimdi gelelim bizim üzerinde yazacağımız

düşünce ve rahatsız olduğumuz durumlara.

Hatta ve hatta bu gibi sosyal medya

şikayetlerimizi koca koca gazete sayfamıza

taşımaya..

Sevgili okurlarım durum şu;

Az önce sayfamda ekli olan bir yazar

Arkadaşımın paylaşımını gördüm. Bu yazımı

da bu paylaşımdan dolayı yazmaya karar

verdim.

 

Tabii ki bu yazar Arkadaşımın adını sayfamda

paylaşmayacağım. Şunu belirtmek istiyorum

bu yazar Arkadaşım erkek.

Bildiğim kadarıyla şiir kitapları ve öykü

kitapları var.

Diyarbakırlı değil.

 

Sayfasına baktığımda paylaşımlarında

oldukça entelektüel bir kişilikte olduğunu

şuana kadar görüyordum.

 

Az önce sayfamdaki bu arkadaşımın

paylaşımlarını görünce şaşırdım.

Arkadaşımız şöyle bir yazı paylaşmış.

Sayfamda ekli bir kadın şair yazar (artık ben

miyim bir başka şair yazar bir kadın mı

bilmiyorum. Ama ben olmasam bile kadınlar

için denilen bir tenkit yazısı ise cevap

vermem gerekir diye üstüme almadan cevap

vermeye karar verdim. ) yine bir yazı

paylaşmış. Sayfasında ekli olan arkadaşları

uzun uzun yorumlar yazarak bu yazıya destek

vermişlerdir.

Biz erkek yazarlar en kaliteli yazılarımızda

bile sayfa arkadaşlarımız böyle uzun uzun

yorumlar yazmıyorlar.

İşte kadın olmanın faydalarını görüyorsunuz

değil mi?

Ne yazarlarsa yazsınlar hatta bir Merhaba

bile yazsalar o kadar çok beğeni ve yorum

alıyorlar ki...

İşte Dostlarım bu paylaşımı görünce çileden

çıktım dersem yerinde bir kelime kullanmış

olacağım.

 

Aslında bu paylaşımın şahsıma bile

yazıldığından emin değilken neden bu kadar

çıldırdığımı merak ediyorsanız sosyal medya

da tüm yazan kadınların dili olarak bu karşıt

yazıyı yazmaya karar verdiğimi peşinen

sizlere belirtmek istedim.

 

Ben ve bu Coğrafya da eli kalem tutan

kadınların bizler az çok dili olmaya çalışırken

, sizlere yaşadığımız zorluklardan da kesitler

vermeye biraz çalışacağım.

Belki bu yazımı neden yazdığıma o zaman

kanaat getirip bana hak vereceksinizdir.

Eli Kalem Tutan Kadınlar

1 Hiç bir kadın sosyal paylaşımlarında kaşı

gözü yüzü güzel diye yazıları okunmuyor.

Her topluluklarda daha rahat kendilerini ifade

etsinler diye tek tip kıyafet, sade bir makyaj

ve giyimleri ile değil de beyinleri ile dikkat

çekmek için dış görünüşleri her zaman sade

olmuştur.

Öyle can alıcı kıyafetler, alıcı renkler, yaka

açık, etekler kısa, gözlerde sürme, dudaklarda

kırmızı rujlarını asla ve asla göremezsiniz.

2 Kadın yazar ve şairler yaşadıkları

topluluklarda her zaman için görüşlerini,

fikirlerini, hayata bakan pencerelerini

var olup, kendi

genişletmek çabasında var olup, kendi

kültürlerini, gelenek ve göreneklerini de

yaşadıkları toplum kurallarına göre

benimseyip uygulamaktadırlar.

Hatta ve hatta sırf yazdıkları yazılarıyla bir

bütünlük sağlamak için örnek davranışlar

sergileyip haklarında yazı ve düşünceleri ile

davranış biçimi apayrı olan bir kişi

olmadıklarını ifade etmeye çalışırlar. Bu gibi

durumların yanlış anlaşılmaması için çaba

sarfederler.

3 Kadın Şair ve Yazarlar her zaman için

toplumun önünde var olup kendi haklarını ve

tüm kadınların haklarını savunmaya

kendilerini mecbur hissederler.

Toplumun gerek kırsal kesimi olsun, gerekse

toplumda en statü sahibi kadını bile olsa, o

kadının haklarının var olduğunu bilip, ona

göre düşüncelerini kaleme almakta yarar

görmektedir.

 

Deyim yerindeyse toplumun en alt

kademesinden en üst kademesine kadar

kendilerini ispatlayan her kadının yanında

birer sözcüdürler.

Hatta kendini kanıtlayamayıp okumayan,

ifade edemeyen, şiddet gören, tecavüze

uğrayan, taciz gören her kadının ve genç

kızların cocukların yanındadırlar.

 

Kadın Şair ve Yazarlar hiç bir zaman

entelektüel bir dil kullanmayıp doğru net ve

anlaşılır bir şekilde kalemleriyle ayakta

kalmaya çalışmışlardır.

4 Söz uçar yazı kalır.

Kelimeler konuşulduğunda uçucudur. Bir saat

sonra bu kelimeler cümleler asla tam olarak

hatırlanmayabilir.

Demem o ki yanlış bir ifade bile topluluklar da

konuşulduğunda bunun düzeltilme imkanı

vardır.

Yani sevgili dostlarım aslında ben size şöyle

diyecektim de diyemedim, dilim sürçtü affola,

kusuruma bakmayınız gibi kelimeler cümleler

konuşurken kullanabilirsiniz. Yanınızda sizi

dinleyen insanlar bu özrünüzü rahatlıkla

kabul edebilirler..

Bu gibi durumlar asla yazan kadınlarda

olamaz. Çünkü toplum yazan kadınlara ağır

yükler yükleyip, ağır bedeller ödettirmiştir.

Söz uçar ama yazı kaldığında, yazdığınız her

yazının kelimesi sizin sorumluluğunuz

altındadır.

 

Her hangi bir kelimesi bile yanlış olsa o

rumluluk size ait olur. Cezası var ise bile 

sorumluluk size ait olur. Cezası var ise bile

çekmeye hazır olursunuz.

5 Toplumlarda genellikle şaire kadınlarımızı

aşk insanı var sayıp ona göre hafife alanlar,

aslında bilmezler ki, kadınların duygu yüklü

kelimelerinin aşk, sevgi,duygu,kutsanmışlık,

ezilmişlik ve özgürlük, ifade ettiklerini.

Sevgili okurlarım yazımı aslında çok uzatmak

istemiyorum. Sadece üzüldüğüm ve

kızgınlığımı sizlere şu iki satırla belirtip

yazıma son vermek istiyorum.

Yazan kadınlar duygu, düşünce olarak toplum

da her zaman için önde olmak ve çocukların,

genç kızların ve kadınların dili olmaya

çalışırlar.

Özellikle erkek Şair ve Yazarlarımız bunu

kabul etmeleri gerekmektedir.

Bu durum kadın ve erkek okur randina

dönüştürülmemelidir.

Aslında yazan insanlar her zaman için

toplumda bir tık önde gitmelidirler.

 

Fikir, düşünce, hayata bakan pencere her

zaman için algılarla beraber açık olmalıdır.

Bu uzun yazıyı bir erkek yazarın düşüncesi ile

kaleme aldım.

 

Ve bu Coğrafya da yaşayan bir Şair Yazar ve

telem erbabı kadın olarak, Coğrafyamdaki ve bu coğrafyada yaşayan şair yazar ve kalem erbabı kadın olarak Coğrafyamdaki ve

tüm dünyada yaşayan kadınların dili olarak,

tüm yüreğimle sevgili okurlarıma seslenmek

istedim.

Aslında yazacağım çok şey var ama şuan

aklıma gelenler bunlar. Yazımı da noktalamak

istiyorum.

Üzülerek söylüyorum.

Yazık çok yazık..

Sevgilerimle