Ankara’daki olağanüstü toplantıdan sonra açıklama yapan Türkiye Belediyeler Birliği ve İstanbul Büyükşehir Belediyesi Başkanı Ekrem İmamoğlu, kayyım uygulamasına son verilmesi gerektiğini belirtti
Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Eş Başkanı Serra Bucak’ın da aralarında bulunduğu TBB Encümen üyeleri, daha sonra siyasi parti genel başkanlarıyla görüştü.
Türkiye Belediyeler Birliği (TBB) Encümenleri, Mardin, Batman ve Halfeti belediyelerine kayyım atanması üzerine Ankara’da olağanüstü toplandı. TBB ve İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Eş Başkanı Serra Bucak’ın da katıldığı toplantının ardından kayyım atamalarına ilişkin açıklama yaptı.
‘Hukuk pervasızca çiğnenmiştir’
İmamoğlu, Hakkari ve Esenyurt belediyelerinden sonra 4 Kasım itibarıyla Mardin Büyükşehir Belediyesi ile Batman ve Halfeti belediyelerine de kayyım atandığını hatırlatarak, “Bu kararla bir kez daha hukukun temel ilkeleri, en temel insan hakları pervasızca çiğnenmiştir. Bugün demokrasimiz bir kez daha derin bir yara almıştır” dedi.
‘İçişleri Bakanına görevden alma yetkisi tanınmamıştır’
Anayasa’da İçişleri Bakanı’na verilen görevden uzaklaştırma tedbirinin, yalnızca mahalli idare organlarının görevleri ile ilgili bir suç işlemeleri halinde kullanılabilecek istisnai bir yetki olarak sayıldığını belirten İmamoğlu, “Belediye Kanunu’nda da kayyım atamasına dayanarak yapılan hükümde İçişleri Bakanına görevden alma yetkisi tanınmamıştır. Kayyım uygulaması yerel demokrasinin Anayasa ile teminat altına alınmış en önemli göstergesi olan halk iradesini ortadan kaldırmaktadır. Bu uygulama sadece başkan ataması ile sınırlı olmayıp seçimle oluşan belediye meclisi encümeni ve meclis komisyonlarının çalışması imkanını da ortadan kaldırmaktadır. Nitekim kayyım olarak atanan kişinin çağrısı olmadıkça belediye meclisi toplanamamaktadır. Meclisin, encümenin ve komisyonların görev ve yetkileri, encümenin atanmış memur üyeleri tarafından yürütülmektedir. Bu kararlara imza atan iktidar yüzünden Türkiye muasır medeniyet düzeninden kopmakta, totaliter rejimler ligine taşınmaktadır. Hukuktan uzaklaşarak atılan bu adımlar ülkemizi seçimli demokrasi olmaktan çıkarmaktadır. Ülkeyi yönetenler, seçilebiliyorlarsa bunu millet iradesi saymakta; seçilemiyorlarsa kayyımları devreye sokmaktadır” diye konuştu.
‘İdari işlemle gasp etme yolu seçildi’
Halkın demokratik usulle temsilcilerini belirlediği yerel seçimlerin üzerinden sadece 8 ay geçtiğini ifade eden İmamoğlu, “Yerel yöneticiler belediyelerini nasıl yöneteceklerinin planını henüz daha yeni yapmışlardır. Belediyeler bütçelerini ve beş yıllık stratejik planlarını yeni hazırlamışlar, belediyeyi yönetmeye yeni hazır hale henüz yeni gelmişlerdir. Kayyım uygulaması ile yerel halkın vergileriyle, katkılarıyla oluşturulan bütçe, bu yetkinin meşru kullanıcısı yerel yönetici yerine, İçişleri Bakanlığının bir memuruna teslim edilmiştir. Merkezi idare, belediyelerin hiyerarşik amirine dönüştürülmüştür. Son 8 yıldır alınan kararlar, yapılan uygulamalar ülkemizde keyfi vesayet yönetimini açığa çıkarmıştır. Artık merkezi hükümet, seçimle kazanamadığı belediyelerin yönetimini ne yazık ki idari işlemle gasp etme yolunu seçmiştir” diye konuştu.