Tanrıkulu, Diyarbakır'ın sorunlarıyla ilgili konuşurken aynı zamanda Filistin-Gazze'deki gelişmelere de değindi. Gazze'de yaşananların savaş suçu değil, insanlık suçu olduğunu belirtti ve uluslararası toplumun bu konuda sessiz kaldığını ifade etti.
İsrail'in uluslararası hukuka uymadığını vurgulayan Tanrıkulu, bu suçları takip etmek için İsrail'in Uluslararası Ceza Mahkemesi'nin yetki alanının dışında olduğunu ifade etti. Toplumun içinde bulunduğu duruma dikkat çeken Tanrıkulu, uluslararası mekanizmaların yetersiz olduğunu ve insanlık suçlarına karşı dünya toplumunun vicdanının harekete geçmesi gerektiğini söyledi.
Diyarbakır'ın sorunlarına da değinen Tanrıkulu, deprem sonrası konut sorununun ciddi bir sorun olduğunu belirtti. Ayrıca, GAP projesi, Silvan Barajı ve Sarım Çayı Vadisi'nde planlanan HES çalışmalarını eleştirdi. Diyarbakır'ın ulaşım sorununu ve hızlı tren projesinin Diyarbakır'a da ulaştırılması gerektiğini de vurguladı. Organize sanayi bölgeleriyle ilgili sorunların çözülmediğini ve yerel yöneticilerle iletişim kurmanın zor olduğunu ifade etti.
Tanrıkulu, Sur ilçesindeki konut sorununa da dikkat çekti ve vatandaşlara yeni konutlar yapılmadığını söyledi. Aynı zamanda uyuşturucu sorunu ve işsizlik meselesi gibi ortak sorunlar olduğunu ancak kayyum yönetimiyle bu sorunları çözmenin mümkün olmadığını belirtti.
Sezgin Tanrıkulu, Diyarbakır'daki sorunların çözümü için daha aktif bir şekilde çalışılması gerektiğini vurguladı.