Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Eş Başkanı Serra Bucak, Dicle Toplumsal Araştırmalar Merkezi’nin (DİTAM) düzenlediği “Toplumsal Barışın İnşasında Hukukun Rolü” başlıklı toplantıya katılarak önemli mesajlar verdi. Bucak, barış ve demokrasi sürecine ilişkin değerlendirmelerinde, toplumsal uzlaşı için ayrıştırıcı dilden vazgeçilmesi gerektiğini vurguladı.
“Biz ve öteki demekten artık vazgeçmeliyiz”
Diyarbakır Ticaret ve Sanayi Odası’nda gerçekleşen toplantıya sivil toplum temsilcileri, milletvekilleri, siyasi parti temsilcileri ve akademisyenler katıldı. Konuşmasında barışın inşasında toplumsal dayanışmanın önemine dikkat çeken Eş Başkan Bucak, “Hep birlikte yaşamak istiyorsak, hukuk ve insan haklarının temel alındığı bir toplumu inşa edeceksek, artık biz ve öteki ayrımından uzak durmalıyız” dedi.
“Süreçten umutluyuz, hazırlıklıyız”
Barış sürecinin zaman alacağını ancak bu sürece dair umudun canlı tutulması gerektiğini ifade eden Bucak, yaşanabilecek aksaklıklar karşısında sabırlı olunması gerektiğini belirtti. “Zaman zaman yol kazaları yaşanabilir ama bu bizleri yıldırmamalı. Bazı aktörlerin süreci kendi siyasi çıkarları için hızlandırmaya çalıştığını gözlemliyoruz. Oysa mesele ortak geleceğimizdir” dedi.
Yerel demokrasinin rolüne dikkat çekti
Kentin tarihi birikimine ve deneyimine işaret eden Bucak, yerel yönetimlerin barış sürecinde daha aktif rol üstlenmesi gerektiğini söyledi. “Diyarbakır, geçmişiyle bu sürecin dinamiklerini en iyi bilen kentlerden biri. Yerel demokrasi burada çok değerli. Katılımcı, çoğulcu bir anlayışla ilerlemeliyiz” ifadelerini kullandı.
“Toplumun barış talebini esas almalıyız”
Merkezi siyaset yerine yerelden başlayan katılımın önemine işaret eden Bucak, yerel yönetimlerin toplumun barış talebine göre bir yol haritası oluşturması gerektiğini belirtti. “Kadınlar, gençler, tüm kesimler barışa dair ne istiyor, bunu dinlemeli ve karar süreçlerine yansıtmalıyız” dedi.
“Kürt halkının barış talebi nettir”
Geçtiğimiz hafta Almanya’da katıldığı programlardan da örnekler veren Bucak, Kürt halkının barışa olan inancının sistemden duyulan güvensizliğe rağmen devam ettiğini söyledi. “Kürtler öz gücüne ve mücadelesine güveniyor. Barış talepleri çok net. Kalıcı ve onurlu bir barışın yolu, iktidarın da bu talebi dikkate almasıyla mümkündür” diye konuştu.
CHP’ye eleştiri: “Kürtler kimsenin elinde değil”
Türkiye Belediyeler Birliği toplantılarında karşılaştığı bazı yaklaşımlara değinen Bucak, CHP’nin Kürtlerle ilişkisine dair çekincelere dikkat çekti. “Biz kimsenin payandası değiliz. Kürt halkı kendi iradesiyle buradadır. CHP bu süreçte demokrasi adına güçlü bir duruş sergilerse, toplumsal barış adına ortak bir zemin oluşabilir” dedi.