SENDİKAL MÜCADELEDE KADIN VE ERKEK EŞİTLİĞİ

SENDİKAL MÜCADELEDE KADIN VE ERKEK EŞİTLİĞİ

İnsan olabilmek ve insan kalmak zor iştir.

Hele ki  içinde yaşadığınız toplumda çürüme ve kirlenmenin had safhaya ulaştığı günümüzde insan olabilmek ve insan kalabilmek çok daha zordur. Çünkü ister istemez hepimiz bu çürümeden payımıza düşeni alırız.  En duyarlılarımız bile temiz kalamaz. Tıpkı bir bataklıkta yol alan birinin ayakkabı ve paçalarının kirlenmesi gibi bizim de paçalarımıza bulaşır bu kirlenme.  Bana öyle görünüyor ki toplumsal yaşamda kirlenmek de temiz kalmak da bulaşıcıdır. Hangi yana meyil gösterirsek o yanımız ağır basacaktır. Demek ki toplumsal kirlenme bir tercih meselesidir. Haksızlıklar ve talan üzerine kurulu bir toplumsal sistemi savunuyorsanız, temiz kalmanız asla mümkün olamaz.

İnsan üst kimliğimizin altında her birimiz; sınıfsal, cinsel, etnik, dinsel, toplumsal vs. bir çok alt kimliklere de  sahibiz. Bunlardan cinsel kimlik olarak kadın ve erkek şeklindeki iki ana kimlik, bizim sadece cinsel kimliğimiz olmakla kalmaz, yaşamımızı derinden etkileyen ve toplumdaki rolümüzü de belirleyen önemli bir faktör olarak karşımıza çıkar. Günümüzde az gelişmiş ya da geri bıraktırılmış toplumlarda kadın olmak, zor iştir. Sistemin yarattığı tüm eşitsizliklerin yükünün büyük kısmı kadının omuzlarına yüklenmiştir. Bu yüzden de “kadın intiharlarının!” bu kadar yaygın olması bu baskının bir sonucu olarak okunmalıdır.

Bizler verili duruma ve erkek egemen sisteme  itiraz ediyoruz. İki temel cinsin; kadın ve erkeğin toplumsal yaşamda eşitliği sağlanmadan toplumsal gelişmenin sağlıklı olması mümkün değildir. Toplumun yarısının, diğer %50’yi baskı altında tuttuğu, gelişimine fırsat tanımadığı bir toplumun gelişimi ya hiç olmaz ya da çok yavaş ve kısa menzilli olacaktır. Bugün insanlığın önündeki en büyük görevlerden biri de bu bariyeri yıkıp, kadın ve erkek eşitliğini sağlamaktır.

Kadın ve erkek eşitliğini soyut söylem ve kavramlarla gerçekleştirmemiz mümkün değildir. Bunu pratikte uygularsak ancak somut bir duruma dönüşebilir ve bu konuda yol alabiliriz.  Bunun için de aile yaşamı, okul, iş yaşamı, dernek, sendika, parti örgütlenmesi ve yaşamın her alanında fırsat eşitliği ve hatta belli bir süreliğine de olsa kadınlar lehine pozitif ayrımcılık uygulayarak uygun zemin ve koşullar yaratarak ve eşitliği teşvik ederek karşılıklı olarak öğrenebilir ve öğretebiliriz. Eşitsizlik, doğuştan gelen bir özellik değildir. Elbette ki burada söz konusu olan boy, ten rengi, kilo vs. gibi fiziksel eşitsizlikler değil, toplumsal ve cinsel eşitsizliktir. Bu eşitsizliği yok etmenin araçlarından biri de sendikal örgütlenme, sendikal mücadele ve sendikal faaliyetleri bir okul olarak kullanmaktır.  Bu açıdan Emekliler Türkiye Meclisi, bizler için çok yönlü bir okuldur. Kendimizi tanımak ve yeteneklerimizin farkına varmak kadar, hem karşı cinsten insanlar ve hem de farklı düşüncelere sahip diğer insanlarla ortak yaşamayı ve ortak iş yapmayı öğrendiğimiz ve öğrettiğimiz bir okul…

Sendikal örgütlenme ve sendikal mücadelede kadın ve erkek aktivistlerin omuz omuza birlikte “uyumlu” yürüyüşleri, hedefe ulaşmayı kolaylaştıracaktır. Toplumun yarısı erkek ise diğer yarısı da kadındır.  Bir kanadı kırık kuşun uçması mümkün olmadığı gibi, kadını dışlayan veya hakir gören bir sendikal anlayışın da başarı şansı yoktur.

Emekliler Türkiye Meclisi, eşitliği temel alan Doğrudan Demokrasi yöntemini benimsemekle, sendikal mücadelede kadın ve erkeğe zaten eşit  bir misyon yüklemektedir. Bu yüzden de tüm kurullarında %50’lik  bir kota  uygulamasının doğru olacağını düşünüyoruz. Ne var ki büyük şehirler ve kıyı kentlerden uzaklaşıp doğuya ve kırsal kesime doğru gidildikçe kadının sendikal mücadeledeki yeri eriyip kaybolmaktadır. Bir çok ildeki çalışmalarımızda kadın neredeyse yok denecek kadar azdır. En çok kadın aktivistin çalışmalarımızda yer aldığı kent, Çanakkale’dir. Bu yüzden de Çanakkale bu konuda bizler için örnek bir çalışma yürütüyor. Mevcut koşullarda; yeterli kadın aktivist aramıza katılıncaya kadar gönüllülük temelinde kadın-erkek ayrımı yapılmadan liyakat sistemi de gözetilerek görevlendirmeler yapılmalıdır. Bugün içinde bulunduğumuz “geçiş ve inşa” sürecinde ne yazık ki bir başka yöntem uygulayamıyoruz ancak ileride taşlar yerine oturup örgütlülük belli düzeye geldiğinde tüm kurumlarda kadın ve erkek eşitliğinin sağlanmasına dikkat edilmesinin uygun olacağı kanaatindeyim.

Sendikal mücadelede kadın ve erkek eşitliği konusunda  dikkat edilecek hususlardan biri de karşı cinsi bir düşman olarak görüp, ona göre konumlanma meselesidir. Böylesi bir yaklaşım hiç şüphesiz ki her iki kesimi de zayıflatır ve asla ne kadının ne de erkeğin lehine bir sonuç doğurmaz. Tam aksine ortak mücadele ve gelişmeye sekte vurur. Öyle ise ortak akıl, ortak çaba ve uyumlu birlikteliği savunmaktan başka bir çıkış yolu yoktur. Zaten Doğrudan Demokrasi Yöntemi, herkesin hem kendisi olmak ve hem de diğerleriyle uyumlu birliktelik yaratmayı zorunlu kılar. Hiç şüphesiz ki bu birliktelik; eşitler arası birlikteliktir ve bizi başarıya götürecek olan gücün kaynağı da budur. Yaşasın Sendikal Mücadele, Yaşasın Kadın ve Erkeğin Eşit Ortak Mücadelesi!

Memnune KARDAŞ



EMEKLİLER KÖŞESİ 11.10.2023 20:15:00 0
Amedspor'dan İlk Hamle: Aytaç Kara ile 2 Yıllık Anlaşma! Yeni sezona iddialı bir kadroyla girmeyi hedefleyen Amedspor, orta sahasını Süper Lig tecrübesiyle güçlendiriyor; ilk transfer hamlesi Aytaç Kara oldu
Diyarbakır’da iş kazası: İnşaat iskelesinden düşen usta yaşamını yitirdi Diyarbakır’ın Çermik ilçesinde bir inşaatta çalışan usta, iskelede çalıştığı sırada dengesini kaybederek düşüp hayatını kaybetti
Diyarbakır’da kadın cinayeti: Bir kadın, kayınpederi tarafından silahla katledildi Diyarbakır, bir kez daha aile içi şiddetin ölümcül yüzüne tanıklık etti: S.N., kayınpederi tarafından silahla öldürüldü.
Diyarbakır kırsalında gizemli ölüm: Bir erkek cesedi bulundu Diyarbakır’ın Ergani ilçesine bağlı kırsal Gisto Mahallesi’nde sabah saatlerinde arazide yürüyen köylüler, sessizliği bozan korkunç bir manzarayla karşılaştı: yerde hareketsiz yatan bir erkek cesedi.
Gündem Yaratan Muhammed Yakut, Tahliye Edildiği Gün Hayatını Kaybetti Deliler Delisi" lakabıyla tanınan Muhammed Yakut’un kalp krizi sonucu hayatını kaybettiği öne sürüldü
Tunç Soyer Gözaltına Alındı: İzmir Büyükşehir Belediyesi'ne Soruşturma Operasyonu İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı’nın yürüttüğü soruşturma kapsamında İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne yönelik düzenlenen operasyonda, önceki dönem belediye başkanı Tunç Soyer sabah saatlerinde gözaltına alındı.
Diyarbakır'da Aile İçi Silahlı Kavga: Bir Kadın Hayatını Kaybetti Aile içi husumet bir cana mal oldu: Çınar’da silahların konuştuğu kavgada bir kadın hayatını kaybetti.
512 milyon TL’lik vurgun! Diyarbakır merkezli ‘Akbaba Operasyonu’nda dev dolandırıcılık çetesi çökertildi Diyarbakır Emniyeti'nin yürüttüğü 'Akbaba Operasyonu', 14 ilde eş zamanlı baskınlarla sonuçlandı; kripto ağlar üzerinden yürütülen 512 milyon TL’lik dolandırıcılık zinciri kırıldı