Saadet Partisi Diyarbakır İl Başkanı Abdurrahman Ergin, gündeme dair haftalık basın açıklamasında her partinin seçim meydanlarında birbirinin düşmanı değil rakibi olduğunu belirtti.
Saadet Partisi Diyarbakır İl Başkanı Abdurrahman Ergin, gündeme dair haftalık basın açıklamasında her partinin seçim meydanlarında birbirinin düşmanı değil rakibi olduğunu belirtti.
Cumhur İttifakı'nın etkisinde kalan kimilerinin 'Diğer partilerle ne alakanız var?' sorusuyla karşılaştıklarına değindi:
Saadet Partisi Gölgelenmek İsteniyor
'Siyaset meydanında her parti iktidar olmayı hedefler, iktidar ortağı olma şartlarını bekler.Merhum Liderimiz Erbakan Hocamızın Millî Görüş Çizgisi'ne tahammül etmeyen kimi kökü dışarda gövdesi ve dalları içerde olan güçler, geçmişte partilerimizi sık sık kapatmış, yaptıkları darbelerin de sebepleri arasında partimizi göstermiştir.
Saadet Partisi, Milli Görüş çizgisinin devamı olarak temiz geçmişiyle ülkeye ve millete hizmetlerde bulunmuş, ülke ekonomik ve sanayi hamleleri başlatan, Ağır Sanayi Ekolü'nün Merkezidir.
Her gün milletimizin teveccühünü kazanan, gittikçe milletimizin sahiplendiği Saadet Partisi gölgelenmek isteniyor.
İttifakı İktidar ortaya çıkardı. Kurallarını kendisi belirliyor.
Hiç bir partinin tek başına iktidar olmasının mümkün olmadığı bu ortamda, Ak Parti-MHP ittifakı kendilerinin bekâ sorununu ülkenin bekâsı olduğunu ifade ederken bir araya gelen muhalefet partilerine akla hayale gelmeyen iftira ve karalama ile oy kaybının önüne geçmek istiyor.
Biz Millî Görüş'ün tek temsilcisi Saadet Partisi olarak, ilkelerimizden taviz vermeden, ülkemizin insanımızın bu yıkımdan kurtuluş mücadelesini veriyoruz.
Bizi, ittifak yapmakla suçlayıp başka partilerin çizgisine dahil edenler, kendi çizgilerinin nereden nereye geldiğini sorgulamalıdır.
Milli Görüş Gömleğini Çıkaranlar Şimdilerde Neden Sahiplenmeye Çalışıyorlar ?
Merhûm Liderimiz Necmettin Erbakan'ı terk edenler, Millî Görüş Gömleğini çıkaranlar şimdilerde sahiplenmeye çalışıyor, hayırdır ?
Büyüdükleri, siyaseti öğrendikleri, ekmeğini yedikleri suyunu içtikleri Millî Görüş'ün tam tersi hareket ettiler.
Onlar, nimete saygıda kusurun ne olduğunu bilmelidir. İçine düştükleri durumun sebebini izah edemeyenler, faizi kaldıracakken faiz için fetva peşinde koşmasın.
Yoksulun, aşa ve ekmeğe muhtaç edilen, çaresiz bırakılan, açlıkla imtihan edilen sessiz çoğunluğun gür sesiyiz, çağlardan çağlara miras gelen, insanlığın beklediği Millî Nizam'ın, Millî Selamet'in, Refah'ın, Fazilet'in Saadetle bütünleşen takipçileriyiz.
Evini, yurdunu terk edenin geçmişi sahiplenmesi akıl kârı değildir. Bütünden kopan parça un ufak oldukça bütün karşısında varlıklı olduğunu savunur, savunma psikolojisini geliştirir.
Biz, diğer partilerle ittifakı çizdiğimiz yol haritasında belirledik. Herkesin kabul ettiği ilkeler bağlayıcıdır.
Paranın Pul Hükmüne Dönüştüğü Ortamda Kimse Milli Görüşten Oy Beklemesin
Hiçbir ittifak partisinin oyu, başka parti hanesine geçmez.
Her vatandaş verdiği oyun kendi partisine gittiğini bilmelidir.
İktidar Partisi, kadrosuyla yok edeceğini sandığı Millî Görüş'ün Saadet şekline tahammül etmemektedir.
Biz herkese ve her kesime Adil Düzen'i ve Hakça Paylaşım'ı anlattık, Adalet üzerinde durduk, insanlığın kurtuluşunun reçetesisin Saadet Partisi’nde olduğuna işaret ettik.
Kendilerini alternatif gösteren, Millî Görüş'ün ekonomi sistemini faizle mayalandıranlar, istihdamla yoksulluğu ortadan kaldırdığımız fabrikaları satanlar, devletin arazisini, hazine toprağını özelleştirip yabancı firmalarla kimi holdinglere satanlar, enflasyonun %100'ü aştığı, paranın pul hükmüne dönüştüğü ortamda Millî Görüşçülerden oy beklemesin. Zira yirmi yıldır seçimlerdeki % 10 barajıyla insanı kandıranlar, yine 'Barajı geçemezler', 'Oylarınız başka partilere gider, bu vebaldir, bu günaha ortak olmayın' gibi ipe sapa gelmez ikna metotlarını geliştirip dururlar.
Kendi kibirleri ile güç zehirlenmesine uğrayanlar, nereden nereye geldiklerini bilmelidir.
Kendileri MHP, BBP ve Doğu Perinçek' in Vatan Partisi ile birlikte hareket ettikleri ortadayken bizi ittifak kurmakla eleştirenler, aynada kendi sûretini neden görmez?
Biz, görüşümüzden, duruşumuzdan, ilkelerimizden hiç taviz vermedik.
Genel Başkanımız Sayın Temel Karamollaoğlu'na karşı atılan iftiraların karşısındayız.
'Millet' ifadesinin 'Zillet' olarak telaffuzu, siyasetin çirkin yüzüdür.
Önce bunun için özür dilemesi gerekir, kimilerinin.
Biz, batının ve yandaşlarının siyasî emellerine taraf olmadık ve her zaman karşısındayız.
Bizi yok bilenler, varlıklarını inkârda birliktir.
Biz ismimizle, sözümüzle, rengimizle, bayrağımızla her daim meydanlardayız.
Her seçimde devlet hazinesinden yüz milyonlarca destek alanlara karşı biz 20 Yıldır fedakâr cefakâr üyelerimizin desteğiyle, haram para bulaşmamış köylümüzün esnafımızın aidatıyla mücadeleye devam ediyoruz.
Kendi kibirleri ile güç zehirlenmesine uğrayanlar, nereden nereye geldiklerini bilmelidir.
Bu gün Millî Görüş'ün iktidar olmasının önünde başlı başına engel olanlar kendileridir, BOP mensuplarıdır.
Adil Düzen Vurgusu
Halkımız şunu bilmelidir ki altılı masa, ilkeler bağlamında bir araya gelmiş, halkımızın ortak dertlerine derman arayışının sonucudur. Her parti, aynı zaman içinde seçimde birbirinin rakibidir.
Biz fikir siyâseti içinde, ilkeleri belli parametreleri faiz sistemine, haksızlığa, yolsuzluğa, adam kayırmacılığına kapalı, yaptıkları yapacaklarının teminatı olan, beklenen umurları yeniden yeşertme hasretiyle dolu gönüllerin partisiyiz.
SAADET PARTİSİ kadrolarının samimi çalışmaları kimleri ürkütüyorsa bellidir. Biz inancı, düşüncesi ne olursa olsun Adil Düzen içinde herkesin yaşama hakkına saygılı bir çizgiye sahibiz.
Adalet, ahlaklı olma, işin ehline verilmesi, insanın emeğine saygı, herkese yaşama hakkı kutsaldır.”