Diyarbakır’ın etkili ailelerinden iş insanı İsmail Akyıl, CHP’den aday adaylığını açıkladı. Akyıl “Çiftçinin, sanayicinin sorunları için, gençlere istihdam için adayım” dedi.
Akyıl “Çiftçinin, sanayicinin sorunları için, gençlere istihdam için adayım” dedi. Etkinlikte 2 bin 500 kişi CHP’ye üyelik başvurusu yaptı.
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Diyarbakır İl Yönetim Kurulu üyesi, iş insanı İsmail Akyıl, binlerce kişinin katıldığı bir törenle, 14 Mayıs’ta gerçekleşecek olan seçimlerde milletvekili aday adaylığını açıkladı.
Akyıl Tekstil Fabrikası içindeki geniş bir bahçede gerçekleşen etkinliğe, CHP Diyarbakır İl Başkanı Abdullah Atik, partili yöneticiler, kadın ve gençlik kolları yöneticileri, Akyıl ailesinin ileri gelenleri ve yurttaş 4 bin yurttaş katıldı. Etkinlikte Akyıl ailesinden ve dostlarından 2 bin 500 kişi, üyelik formu doldurarak, CHP’ye başvurdu.
Yemek ikramının ardından katılanlara seslenen CHP İl Başkanı Abdullah Atik, Altılı Masa liderlerinin son toplantısı sonrasında yapılan açıklamayı işaret ederek “Yapılan ortak açıklama ile bir kez daha iradesini ortaya koydu. Masanın adayının, Türkiye Cumhuriyeti’nin İkinci Yüzyılı’nın ilk Cumhurbaşkanı olacağı da tekrar tekrar vurgulandı. Biz CHP’liler olarak, özellikle bölgemizde Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’na giderek artan bir ilgi olduğuna tanık oluyoruz. Her CHP’li gibi biz de liderimizin, ülkenin kaderini değiştirecek bu seçimlerin en güçlü adayı olduğuna inanıyoruz. Evet, kabus bitiyor. Halkın özgürlüğünü kelepçeleyen, düşüncesinden korkan, mahalle baskısı ile insanların yaşamına türlü şekilde müdahale eden bu iktidarın devri kapanıyor. Evet, yatağı aç giren çocukların, tenceresi kaynamayan anaların, ekmek alamayan babaların, iş bulamayan beyaz yakalıların, ilaç alamayan hastaların derdinin dermanı Bay Kemal’in dönemi başlıyor. Evet, AKP eliyle zenginleştiren mutlu azınlığın arpalığı haline dönen ülkenin kurtuluşu için artık gün sayıyoruz. 500 metrelik yolu 3 bin koruma, 400 araçla giden Kibirli Saray Zaliminin, sandığa gömülmesinin vakti geldi” dedi.
Bugünlerin halkların adalet, özgürlük, barış ve demokrasi talebinin önüne set çeken AKP-MHP iktidarını yolcu etmenin vakti olduğunu dile getiren Atik, şöyle devam etti:
“Halkın kaynaklarını sömüren 5’li çetelere dağıtılan 418 milyar dolarımızı geri almanın zamanıdır. 128 milyar doların nasıl ve kime ucuza satıldığını öğrenmenin zamanıdır. Bu ülkeye huzur ve güven içinde, gelecek kaygısı duymadan inanacağımız, toplumsal barış için hep beraber çalışacağımız, Etnik ya da mezhepsel kamplara girmeden, Kürdün, Türkün, Arabın, Çerkezin, Lazın, Alevinin, Süryaninin, Ermeninin kısacası herkesin ‘bu ülke bizim ülkemiz’ diyeceği, hak, hukuk, adalet düzeninin tesis edileceği, Kürt sorunun çözüleceği, işsizin iş bulacağı, öğrencinin icraya verilmeyeceği, kadınların, çocukların göz göre göre taciz edilmesine kulak tıkanmayacağı, sorumluların en ağır şekilde cezalandırılacağı bir milattır 14 Mayıs. 14 Mayıs 21 yıllık AKP Zulmünü def etmek için “Yeter Söz Milletindir” diyeceğimiz gündür. 14 Mayısta CHP iktidara geliyor. Bu demokrasi yolculuğunda, Diyarbakır’dan da kıymetli yol arkadaşımız İsmail Akyıl, bugün 28. Dönem TBMM Üyeliği için aday adaylığını açıkladı. Bugün burada toplanan bu kalabalığı görünce, umudumuz, beklentimiz daha da arttı. Biz halkımıza güveniyoruz, onlar da bize güveniyor. Geliyor gelmekte olan”
Ardından konuşan aday adayı İsmail Akyıl ise kadim kenti Diyarbakır’ın, Amed’in bin yıllardır insanlığa, medeniyete beşiklik ettiğini, halen de engin tarihsel mirasıyla, tüm ülkenin, hatta dünyanın dikkatini üstüne çeken görkemiyle güzel günlere göz kırptığını dile getiren Akyıl “Güneşin parıltısı, kara bulutların ardından görünmeye başladı. Bizi engin bir özgürlük denizi, sarsılmaz bir adalet terazisi, hakça bir paylaşım düzeni bekliyor. Az kaldı. Son zamanların en önemli sloganıyla ‘Sözün sahibi artık yeter’ diyor. ‘Söz artık milletindir’ diyor. Türkiye Cumhuriyeti’nin İkinci Yüzyılına eriştiği bu sene içerisinde, hepimizi tarihi bir seçim bekliyor. Biz ülke halkı olarak ya hak, hukuk, adalet diyerek yola çıkan bir anlayışı tercih edeceğiz, ya da bu adaletsiz Tek Adam düzeninin sürüp gitmesine boyun eğeceğiz. Bu seçimimiz, sadece bizi değil, bizden sonraki kuşakları da yakından ilgilendiriyor. Çünkü onlara aydınlık bir gelecek yaratmak fırsatı, belki de son kez elimizde. O nedenle son derece akılcı ve zekice tercihler yapmak, büsbütün hepimizin çocuklarımıza, torunlarımıza karşı kaçınamayacağımız bir ödev olarak karşımızda duruyor” dedi.
Katılanlara ailesi ve kendisi hakkında bilgiler de veren Akyıl “Akyıl Şirketler Grubu olarak, kentimizin ekonomisine, istihdamına katabildiklerimizden söz etmek istiyorum. Ailemiz, 1980’li yıllardan bu yana çiftçilik, tarımsal sanayi ve ticaret ile uğraşıyor. Kalabalık ailemizin bireyleri, bugün ülkenin birçok yerinde ekonomik faaliyetlerini sürdürüyor. Bu kentin en büyük tekstil fabrikasını kuran, bu onura sahip olan aile biz olduk. Bu fabrikamızda yüzlerce çalışanımızla, değil Türkiye’nin, dünyanın birçok markasının üretimlerini üstlendik. Sadece bu mu? Tabii ki değil. Çiftçiliğin yanında ticaret ile de uğraşıp yıllar boyunca, TOFAŞ, BMC, NİSSAN gibi dünya devi markaların bölge temsilciliğini üstlendik. Bölgemizin en modern, en yüksek kapasiteli çırçır, plastik, yağ ve örgü fabrikalarımız, üretimlerine devam ediyor. Şu anda aile şirketlerimizde sanayi alanında 500, tarımda ise 500 olmak üzere yaklaşık 1.000 kişiyi istihdam etmiş durumdayız. Ancak halkımıza, gençliğimize yeni istihdam alanları açma çabalarımız, durmaksızın devam ediyor. Diyarbakır’da çok yakın bir gelecekte OTONOM Sanayi Sitesi Projemiz, faaliyetlerine başlıyor. Bu özgün projeyle de 1.000 dolayında yurttaşın daha istihdam edilmesini hedefliyoruz” diye konuştu.
İş dünyasındaki bu köklü deneyimlerinin ve ailesinin siyaset dünyasındaki etkinliğinin, kendilerini yeni kuşak Akyıllar olarak yeniden sorumluluk üstlenmeye davet ettiğini kaydeden Akyıl, şöyle devam etti:
“Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’nun, hak, hukuk, adalet için çıktığı yolda, toplumun tüm kesimleri ile helalleşme çağrısı, tüm ülke gibi bölgemizde de karşılığını buldu. Bu çağrı ve değişimden sonra, bölgede siyasi dengelerin yeniden aslına rücu ettiğine tanık oluyoruz. Nedir bu aslına rücu etmek? Bölgenin siyasi nabzını tarihsel olarak inceleyenler, esasen kentin siyasi tercihinin her zaman sosyal demokrat partilerden yana olduğunu bilirler. İşin özü budur. Bölgemiz, kentimiz, sandık tercihinde aslına rücu ediyor. Cumhuriyet Halk Partisi, bölgede yine eski görkemli günlerine dönüyor. Cumhuriyet Halk Partisi’ndeki bu değişim rüzgarı, herkes gibi bizi de, beni de girdabına aldı. Hep birlikte bir sevdaya tutulduk. Özgürlüğün, eşitliğin, adaletin, hakça paylaşımın sevdasıdır bu. Helalleşmenin iç huzuru, çocukların karın tokluğu, annelerin kaynayan tenceresi, evladını okula gönderebilen babanın onuru, torununa bayram harçlığı verebilen dedenin, ninenin gözündeki ışıltı, barınma sorunu yaşamayan, iş bulma endişesine kapılmayan üniversiteli gencin özgüveni, erkek şiddetine maruz kalmayı aklının ucundan bile geçirmeyecek olan kadınların hukuki korumasıdır bu sevda. Bu sevda, ülkemize, kentimize hizmet etmenin sevdasıdır. Bölgemizde tarım ve tarıma dayalı sanayi konusunda uzun yıllardan gelen deneyim ile başta kentimiz olmak üzere tüm bölgemizdeki çiftçinin ve sanayicinin önündeki engelleri, zorluklarını, açmazlarını, sıkıntılarını çok yakından biliyorum. Bu tespitlerimi İkinci Yüzyıl Türkiye’sinin yeni iktidarına aktarmak, sanayiciye, çiftçiye, üreticiye destek olanağı yaratmak, yeni ve geniş istihdam alanları açarak, genç nüfusun iş gücüne katılımına destek olmak gibi bir görevim olduğunu düşünüyorum. Bu duygu, amaç ve düşüncelerle, Cumhuriyet Halk Partisi’nin Diyarbakır Milletvekilliği için aday adaylığımı, büyük bir onurla ilan ediyorum. Bu karanlığı birlikte yırtacağız. Güzel günler göreceğiz, güneşli güzel günler” ifadelerini kullandı.