Beykoz'da Sular Durulmuyor: Başkan Köseler'in Tutuklanması ve Yankıları İstanbul'un gözde ilçelerinden Beykoz, son günlerde siyaset sahnesinde yaşanan şok edici bir gelişmeyle sarsıldı.
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Beykoz Belediye Başkanı Alaattin Köseler, "ihaleye fesat karıştırma" ve "görevi kötüye kullanma" suçlamalarıyla 5 gün süren gözaltı sürecinin ardından tutuklandı. Bu olay, sadece Beykoz'da değil, İstanbul ve Türkiye genelinde de geniş yankı uyandırdı. Soruşturmanın Perde Arkası: İddialar ve Gözaltı Süreci Beykoz Cumhuriyet Başsavcılığı'nın titizlikle yürüttüğü soruşturma, Başkan Köseler ve 20 şüpheli hakkında "ihaleye fesat karıştırma" ve "suç işlemek amacıyla örgüt kurma, üyelik ve yardım" suçlarından başlatıldı.
27 Şubat sabahının erken saatlerinde, İstanbul Emniyeti Mali Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri, Köseler'in evine baskın düzenleyerek gözaltına aldı. Aynı zamanda, Beykoz Belediye binası da polis tarafından abluka altına alınarak arama yapıldı ve önemli belgelere el konuldu. Gözaltı sürecinde, Köseler'in yanı sıra özel kalem müdürü ve şoförü dahil olmak üzere 13 kişi tutuklanırken, 5 kişi serbest bırakıldı. Bu durum, soruşturmanın ne kadar derin ve kapsamlı olduğunu gözler önüne serdi.
Emniyet Sorgusu ve “Gizli Tanık”
Tartışması Emniyet sorgusunda Köseler'e, 18 farklı usulsüzlük iddiasıyla ilgili 24 soru yöneltildi. Köseler, mal varlığı ve şirketleriyle ilgili detaylı açıklamalarda bulundu. Ancak sorgunun en dikkat çekici noktası, savcılığın aldığı tanık beyanları oldu. Köseler'in avukatı, tanıkların isimlerinin neden belirtilmediğini sorgulayarak, eğer gizli tanık ise "gizli tanık" olarak belirtilmesini, değilse isimlerinin açıklanmasını talep etti. Köseler ise bu konudaki sorulara savcılıkta yanıt vereceğini belirtti. Bu durum, soruşturmanın gizliliği ve tanıkların korunması konularında soru işaretleri yarattı.
Tutuklama Gerekçesi
İhalelerde Usulsüzlük İddiaları Köseler'in tutuklanmasına gerekçe olarak, Beykoz Belediyesi'nin yaptığı mal ve hizmet alımlarında aynı firmalardan dönüşümlü teklifler alındığı, ihale usulüne etki etmek amacıyla işlerin bölünüp aynı yüklenicilere ihale edildiği, benzer firmalardan yan teklif alındığı ve bazı ihale yüklenicileri arasında organik bağ olduğu iddiaları gösterildi. Ayrıca, ihale yüklenicisi firmanın ihalenin yaklaşık maliyetini belediye idaresinden önceden öğrendiği de iddia edildi. Savcılık, bu durumların ihalelerde açıklık, eşit muamele, rekabet, doğruluk ve gizlilik ilkelerine aykırılık oluşturduğunu ve ihalelerin kamu menfaati için en uygun koşullarda yapılmasını engellediğini belirtti. Belediye Başkanı Köseler'in, ihale sürecinde bilgi, talimat, gözetim, önleme ve denetim sorumluluğu olduğu gerekçesiyle tutuklanması talep edildi.
Soruşturmanın Olası Sonuçları ve Beykoz'a Etkileri
Bu soruşturma, Beykoz'da siyasi dengeleri alt üst edebilir ve yerel seçimler üzerinde önemli etkiler yaratabilir. Soruşturmanın sonuçları, Beykoz Belediyesi'nin geleceği ve ilçe halkının güveni açısından kritik öneme sahip olacak. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun da tepki gösterdiği bu olay, CHP içinde de tartışmalara yol açtı. İmamoğlu, Köseler'in ifadeye çağrıldığında koşa koşa gideceğini vurgulayarak, yaşanan sürece tepki gösterdi. Bu olay, Türkiye'deki yerel yönetimlerdeki şeffaflık ve hesap verebilirlik konularının önemini bir kez daha gündeme getirdi. Beykoz'da yaşananlar, diğer belediyeler için de önemli bir ders niteliğinde.