Güneydoğu Gazeteciler Cemiyeti’nden (GGC) 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü mesajı yayımlandı.
Güneydoğu Gazeteciler Cemiyeti (GGC), 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü üzerine bir mesaj yayımladı.
Mesajda, 1962'den bu yana kutlanan bu önemli günün endişe ve korkularla karşılandığı vurgulanırken, gazetecilerin haber alma özgürlüğünün gönüllü kahramanları olduğu ve bu yıl da zorluklarla karşı karşıya kaldığı ifade edildi. Basın ve medyanın demokrasilerin vazgeçilmez unsurlarından biri olduğu belirtilerek, gazetecilerin toplumu doğru bilgilendirme görevini yerine getirmek için zorlu koşullarda çalıştığı ve halkın bilgilendirilmesinde yerel ve ulusal basının önemli bir rol oynadığı vurgulandı. Ancak basın özgürlüğüne ilişkin endekste ülkemizin düşük sıralarda yer almasının kaygı verici olduğu belirtilerek, gazetecilik mesleğini icra edenlerin hala özgürce çalışamadığı, sansür ve otosansür uygulamalarının sona ermesinin önemine vurgu yapıldı.
Basın ve Medya’nın demokrasilerin vazgeçilmez unsurlarından biri olduğuna dikkat çekilen açıklamada şu ifadelere yer verildi:
Demokrasilerin vazgeçilmez unsurlarından biri olan basın ve medya, aynı zamanda kurumlar bireyler arasında veri akışını düşünce, ifade ve haber alma özgürlüğünün en etkin aracı olan basınımızın özgürlüğü önündeki engeller, görevi toplumu doğru bilgilendirmek olan gazetecileri adeta dipsiz, kör bir kuyuya hapsetmiş, halkın haber alma özgürlüğü bu yıl da neredeyse tüm kesimler tarafından akamete uğratılmaya çalışılmıştır.
Kamuoyunun zamanında ve doğru bilgilendirilmesi, tarafsız haber yapılması, özel hayata saygı ve kişilik haklarını koruma gibi değerleri kapsayan önemli bir mesleği icra eden arkadaşlarımız, günün her saatinde ve zorlu koşullarda çalışarak önemli bir kamu görevini yerine getirmektedirler. Bu kapsamda ülkemizdeki ve bölgemizdeki gelişmelerin doğru bir şekilde algılanıp yorumlanması ve halkımızın bilgilendirilmesinde yerel ve ulusal basının etkin bir rolü bulunmaktadır.
Dünya basın özgürlüğü endeksinde 180 ülke arasında 165. sırada, İran Çin ve Myanmar gibi ülkelerle aynı statüde bulunmamız içinde bulunduğumuz durumu açıkça özetleyen verilerdir. Ayrıca bizler bu utanç tablosunu ne mesleğimize ne de ülkemize yakıştıramıyoruz.
Halen dünyanın değişik bölgelerinde gazetecilik mesleğini yürütme adına onlarca hatta yüzlerce basın şehidi veriyoruz. 7 Ekim’den bu yana Gazze’de 112 gazeteci hayatını kaybetti. Bu sayı dünyanın çeşitli bölgelerinde son iki yılda öldürülen gazeteci sayısından fazladır.
Halen gazetecilerin cezaevlerinde bulunduğu ülkemizde basın özgürlüğünün yeniden ve güçlü bir şekilde tesis edilebilmesi, mesleğimize uygulanan ve artık dijital medyanın da etkisiyle otosansüre dönüşen sansür uygulamalarının bir an önce hayatımızdan çıkarılması elzemdir.
Meslek örgütlerimizin 1960’lı yıllarda ortaya koydukları büyük mücadeleler sonucu bazı yasal haklarımızın güvence altına alındığı 212 sayılı kanunun yürürlüğe girmesinin yıl dönümü olan 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü hepimize kutlu olsun.