Gerçek ise tam aksine emeklilerden zamanında kesilen SGK (SSK, BAĞ-KUR ve EMEKLİ SANDIĞI) primlerinin rasyonel ve verimli bir şekilde değerlendirilmediği gibi hatta deyim yerindeyse "Çarçur edildiği" içindir ki bugün ülkeyi yönetenler emeklilerin sırtında kamburdur.
Bugün asgari ücret ile çalışan bir işçi için SGK'ya ödenen aylık prim 6.500,83 TL'dir. Bu kişinin ortalama olarak 25 yıl çalıştığını var sayarsak 25 yılda SGK'ya ödenen toplan prim tutarı 1.950.249,- TL eder. Bu parayı herhangi bir bankaya yatırdığımızda yıllık %55 oranında faiz vermektedir. Buna göre yıllık 1.072.636,95 TL faiz alınır ve bu da aylık 89.386,41 TL faiz demektir. SGK bugün asgari ücret ile çalışan bir işçi emeklisine 12.500, Türk Lirasını maaş olarak verirken yaklaşık 76.886,41 TL'si yok olmaktadır. Buna ana parayı da eklediğimizde emeklinin nasıl sömürüldüğü ve nasıl sağıldığı gözler önüne serilir. İşte bu haksızlık ve talana dur demek ve 16.350.000 emeklinin haklarını korumak amacıyla sendikalaşmak istiyoruz.
Mevcut iktidar emekliden ve yoksuldan alıp belli sermaye çevrelerinin palazlanmasını sağlarken biz emeklileri açlık sınırının yarısı tutarındaki bir maaşa mahkûm etmiştir.
Bu koşullarda;
*SGK gerçek sahipleri olan işçi, memur, emekli ve esnafa devredilerek özerk hale getirilmeden;
*Ülkemizde SSK, BAĞ-KUR ve EMEKLİ SANDIĞI kurulduğunda ilk 20/25 yılhiç kimseye emekli maaşı ödenmediğine göre (Çünkü kadınlar fiilen 20 yıl ve erkekler de 25 yıl çalışarak emekli olabiliyordu) kurumda biriken paraların nerelerde kullanıldığı, bu toplanan primlerle alınan gayrimenkullerin akıbetinin ne olduğunun hesabı sorulmadan;
*Bankaların hazine bonolarına %120 yıllık faiz verdiği dönemlerde bizlerden kesilen milyonlarca TL tutarındaki primlerin yıllık %5 gibi komik rakamlarla bankaların vadesiz hesaplarından tutulduğunun hesabı sorulup bu usulsüzlüğe sebebiyet verenlerden hesap
sorulmadan;
*Bir takım büyük şirketlerin milyarlarca liralık vergi borcu silinirken emeklilere gelince "Bütçe İmkân Vermiyor" diyerek bize sabır dileyenlerden hesap sormadan;
*Günde 3-4 bin aracın ancak geçtiği köprüye günlük 44.000 geçiş garantisi verenlerden hesap sorulmadan;
"Kindar ve dindar bir nesil yetiştireceğiz" diyerek toplumu kutuplaştıran ve belli toplumsal kesimler arasında derin fay hatlarının oluşumuna yol açanlardan hesap sormadan;
Faiz sebep, enflasyon sonuçtur" gibi ekonomi ilmine ters uygulamalarla bankalara merkez bankası üzerinden ucuz kredi imkânı sağlayıp banka karlarının %400 hatta %500
büyümesine imkân tanırken biz emeklilere "Ölü Muamelesi" yapanlardan hesap sormadan;
Kısacası bu yanlış gidişe dur demeden ve kapitalist hegemonyanın ülkemizdeki ik-
tidarını sonlandırmadan soruna kalıcı çözüm üretmemiz mümkün değildir.
Ülkemizin temel sorunu örgütsüz bir toplum olmasıdır. Biz "Emekli Meclisleri
Sendikası" olarak 16.350.000 emekliyi örgütlemeyi hedefleyerek kendi kapımızın önünü temizlemeyi ve temiz tutmayı hedefliyoruz. Bunun için de tüm emeklileri sendikalaşmaya ve sendikal mücadeleye davet ediyoruz.
