İptal edilen KPSS’ye ilişkin konuşan Eğitim Sen Genel Başkanı Nejla Kurul, hakikatin açığa çıkarılmasını istediklerini vurgulayarak, örgütlü bir mücadelenin verilmesi gerektiğini belirtti.
İptal edilen KPSS’ye ilişkin konuşan Eğitim Sen Genel Başkanı Nejla Kurul, hakikatin açığa çıkarılmasını istediklerini vurgulayarak, örgütlü bir mücadelenin verilmesi gerektiğini belirtti.
Bazı sorularının Yediiklim Yayınları tarafından hazırlanan deneme sınavlarındaki sorularla aynı olduğunun ortaya çıkması üzerine 31 Temmuz’da yapılan Kamu Personeli Seçme Sınavı (KPSS) iptal edildi ve yeni takvim 17 Eylül olarak açıklandı. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, Devlet Denetleme Kurulunun (DDK) suç duyurusu üzerine KPSS ile ilgili soruşturma başlattı. Soruşturma henüz sonuçlanmazken, geçmiş yıllarda KPSS ve YGS’de yaşanan kopya skandalları karşısında iktidarın, “kopya yok, şifre yok” savunmalarını hatırlattı.
Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası (Eğitim Sen) Genel Başkanı Prof. Dr. Nejla Kurul, KPSS sorularının sızdırılmasına ve sınavın iptaline ilişkin Mezopotamya Ajansı’na (MA) konuştu.
‘KRİZLER EĞİTİME YANSIYOR’
Türkiye’nin çok ciddi krizle karşı karşıya olduğunu vurgulayan Kurul, bilim insanlarının, öğretmenlerin ve eğitimcilerin doğruyu öğrencilere aktarmakta zorluk çektiğine değindi. Kurul, “Hırsızlıklar, yolsuzluklar ve doğa tahribatı o kadar büyümüş ki, bu krizlerin çoğu eğitim alanına yansıyor. KPSS sorularının çalındığını sosyal medyadan öğrendik. Sosyal medya güçlü bir biçimde tepki vermeseydi, sınav iptal olmayacaktı. Tepkilerimizin çok önemli olduğunu net bir şekilde görüyoruz. Nerede olursak olalım, birçok kurum ve siyasal partiyle, özgür ve örgütlü bir mücadele yürütmemiz gerekecek. Halis Aygün eski ÖSYM başkanıydı ve 4 yıldır görev başındaydı. Kendisi verdiği ifadelerinde de ‘Birileri başarımı çekemedi düğmeye bastı’ diyor. KPSS sınavı Eylül ayında tekrar yapılacak ve her şey güllük gülistanlıkmış gibi devam edecek” dedi.
‘HAKİKAT AÇIĞA ÇIKARILMALI’
AKP’nin tüm kurum ve kuruluşları yönettiğine değinen Kurul, şöyle konuştu: “Devlet Denetleme Kurulu’na her şeyimizi teslim edebilir miyiz? Partili Cumhurbaşkanın olduğu bir ülkede, partili bir devlet kurumu, hakikati ortaya çıkarabilir mi? Bizim içimiz rahat değil, bu böyle yapılmalı diyemiyoruz? Bir kamu kurumu olan ÖSYM, siyasi partilerden uzak durmalı. Meclis tatilde, ancak bu kadar insanı ilgilendiren sorunun meclis araştırması ile netleştirilmesi ve hakikatin açığa çıkarılmasını istiyoruz.”
Kurul, 2010 ve 2011 yıllarında da sınav sorularının sızdırıldığını ve eski ÖSYM Başkanı Ali Demir'in davasının sürdüğünü hatırlatarak, “2022 yılındayız ve sınav güvenliği sağlanamadığı için yeniden soruların çalınmasıyla karşı karşıyayız. Demek ki mekanizmada çok ciddi bir sorun var” ifadelerini kullandı.
‘KAMUOYU GÜVENİ TESİS EDECEK BİR YAPI İSTİYOR’
Sınavın iptal edilmesinde oluşan kamuoyunun büyük bir payının olduğunu söyleyen Kurul, “Kamuoyu güveni tesis edecek bir yapı istiyor. Sorunları yaratan siyasal iktidarın, çözemeyeceği çok net. Bir seçim süreci var, hayatın her yerini etkiliyor. ÖSYM Başkanı Bayram Ersoy göreve başlar başlamaz ilk olarak, sosyal medya hesaplarını kapattı. Neden? ÖSYM bundan sonraki süreçlerde adaleti ve güvenliği sağlar mı bilmiyoruz. Süleyman Soylu'nun Yediiklim kitap kapağında yayınlanan bir fotoğrafı var. Sadece bu da yetmiyor. Yandaş sendika Eğitim Bir-Sen’in de Yediiklim yayınevi ile protokol yaptıkları ve çeşitli derslerde ve kurslarda eğitimler alıyorlar. Türk Eğitim-Sen’in de Yediiklim Yayınevi ve akademisiyle bağlantıları var” diye aktardı.
DEMOKRATİK MÜCADELE ÇAĞRISI
İktidar değişikliğinin olması gerektiğinin önemine dikkati çeken Kurul, son olarak şunları söyledi: “Güvenlikli bir ortamda, sınav sisteminin giderek daha çok azaltıldığı bir sürece ihtiyaç var. İşsizlik olduğu için, yükseköğretime yoğunlaşma artıyor, KPSS’ye 1,5 milyon insan giriyor. Türkiye'de gerçekten eğitimi artırmak ve istihdam yaratmak gerekiyor. Türkiye'de, üniformalı istihdam yaratılıyor. Sosyal hizmet alanı yok, yüzbinlerce öğretmen dışarıda bekliyor. Okullarda destek yardımcı personel istihdam edilmiyor. ‘Bu konuda ne yapılabilir’ sorusuna cevap bulmalı ve demokratik bir mücadeleyle bunun üstesinden gelmeliyiz