Diyarbakır'ın Bağlar ilçesinde 8 yaşındaki Narin Güran'ın vahşice öldürülmesiyle sarsılan Türkiye, davanın yeni bir aşamasına hazırlanıyor. Yarın görülecek duruşmada, olayla bağlantılı 15 sanık, "suçluyu kayırma" suçlamasıyla yargı önüne çıkacak. Davanın seyri, toplumun adalet beklentisini bir kez daha gündeme taşıyor.
Davanın Çarpıcı Detayları
Sanıklar : 12 yetişkin (6'sı tutuklu) ve 3 çocuk sanık, Diyarbakır 17. Asliye Ceza Mahkemesi’nde yargılanacak.
Suçlama : Sanıklar, faili koruma suçundan 6 ay ile 5 yıl arasında hapis cezasıyla karşı karşıya.
Önceki Kararlar : Narin’in annesi Yüksel Güran, ağabey Enes Güran, amcası Salim Güran ve Nevzat Bahtiyar, “çocuğa yönelik kasten öldürme” suçundan ağırlaştırılmış müebbet cezası almıştı. Bahtiyar, küçük kızın cesedini dereye attığını itiraf etmişti.
Olayın Akışı : Narin Güran, 21 Ağustos 2024’te evine dönerken kaybolmuş, 18 günlük umut arayışının ardından 8 Eylül’de Eğertutmaz Deresi’nde cansız bedenine ulaşılmıştı. Otopsi raporu, işkence izleri taşıyan bedenin, toplumu derinden yaralayan bir insanlık dramını gözler önüne sermişti.
Yarınki Duruşma Neden Kritik?
Savcılık, sanıkların olay sonrasındaki rolüne odaklanan iddianamesini mahkemeye sunacak. Tanık ifadeleri ve savunma avukatlarının açıklamaları, delil zincirini tamamlayabilir. Özellikle Güran ailesinin geniş bir kesiminin yargılanıyor olması, davanın toplumsal etkisini artırıyor.
Türkiye’nin Vicdan Sınavı
Narin’in hikâyesi, çocuklara yönelik şiddetin ne denli korkunç boyutlara ulaşabileceğini hatırlatırken, adalet sisteminin bu tür davalardaki kararlılığı da mercek altında. Yarınki duruşma, yalnızca Diyarbakır’ın değil, tüm ülkenin vicdanında bir dönüm noktası olabilir.
Davanın seyri, çocuk hakları ve adalet mekanizmalarının işleyişi açısından önemli bir örnek teşkil ediyor. Sürecin titizlikle takip edilmesi, benzer vakaların önlenmesi adına da kritik görülüyor.