Diyarbakır'da Evin Demirtaş’ın katledilmesi protesto edildi

Kadın örgütleri, Diyarbakır'ın Kayapınar ilçesine bağlı Huzurevleri Mahallesi’nde 22 Ekim’de Abdullah Şehmusoğlu (80) tarafından katledilen Evin Demirtaş (47) için Diyarbakır Adliyesi önünde açıklama yaptı. Açıklamaya Özgür Kadın Hareketi (TJA) ve Dicle Ame   Kadın Platformu (DAKAP) üyelerinin yanı sıra Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Milletvekili Adalet Kaya ve çok sayıda kadın katıldı. Açıklamada Evin Demirtaş’ın fotoğrafları taşındı. 

Evin Demirtaş’ın planlı bir saldırıyla, devletin kadınları korumakla yükümlü olduğu sokaklarda yaşamını yitirdiğini belirten DAKAP Temsilcisi Cansel Talay, Türkiye’de kadına yönelik şiddetin sistematik bir sorun olarak süregeldiğini ifade etti. Talay, kadınların yaşam hakkının korunmamasının nedeninin cezasızlık politikaları olduğunu söyledi.

‘KADINLARIN MÜCADELESİ DEĞİŞTİRDİ’
 
Fail Şehmusoğlu’nun ilk eşini de “namus cinayeti” adı altında öldürdüğünü ve yalnızca 8 ay cezaevinde kaldığını hatırlatan Talay, “O dönemde yasalar, kadına yönelik şiddeti ‘namus’ gerekçesiyle hafifletiyor ve failin cezasız kalmasına sebep oluyordu. Ancak bu durum, kadınların örgütlü mücadelesi sayesinde değişti. Kadın hareketlerinin baskısıyla yasalar dönüştü; kadın cinayetlerine verilen cezaların hafifletilmesi önlendi. 6284 sayılı Kanun ve İstanbul Sözleşmesi gibi düzenlemelerle kadınların yaşam hakkı güvence altına alındı. Dolayısıyla mücadeleyle kazanılan kadın hakları korunmalıdır. Kadın cinayetlerinin önlenmesi için devletin, şiddet faillerine karşı caydırıcı cezalar uygulaması, koruyucu ve önleyici tedbirleri eksiksiz bir biçimde yerine getirmesi zorunludur. Kadınların yaşam hakkını güvence altına almak devletin anayasal sorumluluğudur ve bu sorumluluğun ihmal edilmesi her gün yeni hayatlara mal olmaktadır” ifadelerini kullandı. 

KADIN SIĞINIKLARI YETERSİZ’

Diyarbakır'da Cinsel Şiddet Destek Birimi ve Cinsel Saldırı Kriz Merkezi’nin bulunmadığına dikkat çeken Talay, kadın sığınaklarının yetersiz olduğunu kaydetti. Talay, “Mevcut sığınakların koşulları mağdur kadınların barınabileceği ve korunabileceği durumda değildir. Bütün bu giderilmeyen eksiklikler ve göz ardı edilen taleplerimiz kadın cinayetlerinin ve kadına yönelik şiddetin artmasının en gözle görülür nedenlerindendir” dedi.

‘6284 SAYILI YASA ETKİN BİR ŞEKİLDE KULLANILMALI’

Yetkililere seslenen Talay, kadınların can güvenliğini sağlamak için acilen somut adımlar atılmasını ve faillerin cezalandırılmasını istedi. Talay, mağdurların korunması için 6284 Sayılı Yasa’nın etkin şekilde uygulanması gerektiğini kaydederek, “Bu cinayetlerin sona ermesi için yetkili ve sorumlu herkesin tek tek üzerine düşen sorumluluğu yerine getirmesi ve kadınların yaşam hakkını güvence altına alacak politikalar üretmesi elzemdir. Unutmamalıyız ki kadınların yaşam hakkı, toplumsal barışın ve eşitliğin teminatıdır. Bizler, Evin Demirtaş’ın ve öldürülen bütün kadınların sesi olarak adalet talebimizi ve cezasızlık politikalarına karşı mücadelemizi her kanaldan kadın olmanın direnci ve inadıyla ‘Jin, jiyan, azadî’ felsefesinin ışığında sürdüreceğiz” dedi. 

‘KADIN CİNAYETLERİ POLİTİKTİR’

Dem Parti Diyabakır  Milletvekili Adalet Kaya, “Evin de İkbal, Ayşenur, Narin ve şu an adını sayamadığımız onlarca kadın gibi katledilmiş bir kadındır. Biz ısrarla aynı şeyleri söylüyoruz; kadın cinayetleri politiktir” dedi. 

Açıklama atılan sloganlarla son buldu.