Diyarbakır Kent Koruma ve Dayanışma Platformu, Diyarbakır ve Mardin arasında çıkan yangın bölgesinde yaptığı incelemeleme sonucunda hazırladığı raporunu sanal medyada kamuoyuyla paylaştı.
Kent Koruma ve Dayanışma Platformu, Diyarbakır ve Mardin arasında çıkan yangın bölgesinde yaptığı incelemeler sonucu hazırladığı raporunda, “Havadan müdahaleye geç kalındığından oluşan zararın etkilerinin ağırlaşmasına sebebiyet verildiği görülmüştür” dedi.
Mardin'in Mazıdağı ile Diyarbakır'ın Çınar ilçesi arasında dün gece saatlerinde çıkan yangında 12 kişi hayatını kaybetti, birçok hayvan öldü. Yangının ilk kritik saatlerinde hiçbir bakandan herhangi bir açıklama gelmezken, helikopter ihtiyacına rağmen havadan yangına müdahale edilmedi. Sabah saatlerinde ise sönen alanların üzerinde helikopterler dolaştı.
Yangın bölgesinde incelemelerde bulunan Diyarbakır Kent Koruma ve Dayanışma Platformu, hazırladığı raporunu sanal medyada kamuoyuyla paylaştı.
‘YIKIMIN BOYUTU ÇOK BÜYÜK’
Hem canlıların hem de ekolojinin büyük ölçüde zarar gördüğü belirtilen raporda, “Diyarbakır ili Çınar ilçesi Köksalan Kırsal Mahallesi’nde fırtına ve rüzgarın şiddetiyle Yazçiçeği, Bağrık ve Ağaçsever mahallelerini etkileyen yangın, Mardin ili Mazıdağı ilçesi Yücebağ, Şenyuva ve Yetkinler mahallelerindeki ormanlık ve yerleşim alanlarını önemli ölçüde etkiledi. Kamuoyuna yansıyan haberler üzerine, yangının sebepleri ve yarattığı tahribatı tespit etmek için platformumuz bileşenlerinden alanında uzman kişi ve kurumlardan oluşan bir heyetle yerinde inceleme ve tespitlerde bulunuldu. Yerinde yapılan incelemelerde, 55 bin dekar alanın etkilendiği, bunun 20 bin dekardan fazlasının ekili tarım alanı olduğu, 13 insanın yaşamını yitirdiği, 5'i ağır olmak üzere çok sayıda yaralının bulunduğu, 504 hayvanın can verdiği, 214'ünün kesime yönlendirildiği, 100’ün üzerinde tedavisi devam eden hayvanın bulunduğu tespit edilmiştir. Yangınının 55 bin dekar alanda etkili olduğu göz önüne alındığında, tahribatın, ekolojik yıkım boyutunun çok büyük olduğu ve yangın alanında bulunan insan dışı varlıklar için bir yok oluş gerçekleştiği açıktır” ifadelerine yer verildi.
‘ZARARIN ETKİLERİ DAHA AĞIRLAŞTI’
Raporda, heyetin yaptığı gözlemler ve köy sakinleriyle yapılan görüşmelerde, yangının elektrik tellerinin çarpışması neticesinde oluşan kıvılcımın ekili alanlara yansıması ile oluşmuş olabileceği kanısına varıldığı belirtilerek, “Köy sakinleriyle yapılan görüşmelerde, elektrik direklerinin 1987 yılında kurulduğu, 37 yıllık süreç içerisinde bakım ve onarım çalışmasının yapılmadığı, olağan dışı durumlar karşısında oluşabilecek zararlara dair gerekli önlemlerin alınmadığı, afet süreçleriyle ilgili herhangi bir bilgilendirme ve hazırlık çalışmasının yapılmadığı bildirilmiştir. Coğrafi koşullar itibariyle bölgenin tepelerden oluşmasından kaynaklı karadan müdahalenin zor olması gözetildiğinde, havadan müdahalenin acil bir şekilde gerçekleşmesi gerekirken geç kalındığından oluşan zararın etkilerinin ağırlaşmasına sebebiyet verildiği görülmüştür. Kent Koruma ve Dayanışma Platformu olarak yerinde tespit ve incelemeler neticesinde, ayrıntılar raporumuzu ilerleyen süreçte kamuoyuyla paylaşacağız.”
Raporda acilen yapılması gerekenler şöyle sıralandı:
* Yangından etkilenen bölgenin Afet Bölgesi ilan edilmesi,
* Tüm yetkililerin etkin bir soruşturma yürüterek, sorumluların tespiti ve cezalandırılmasına yönelik yargı sürecini yürütmesi,
* Yangından etkilenen yurttaşlara ilişkin hasar tespiti ile birlikte zararların karşılanmasına yönelik yetkililerin gerekli çalışmaları yapmaya davet edilmesi gerekmektedir.”