Diyarbakır Barosu, 10 Haziran 2025 tarihinde İstanbul Sabiha Gökçen Havalimanı’nda gerçekleşen İstanbul-Diyarbakır seferi öncesinde, Kürtçe dışında bir dil bilmeyen yurttaşlara yönelik ayrımcı davranışlarda bulunduğu öne sürülen Pegasus Hava Yolları ve Çelebi Yer Hizmetleri personeli hakkında İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulundu.
Baro’nun açıklamasına göre, uçuş öncesi otobüs transferi sırasında Çelebi Yer Hizmetleri çalışanları, Türkçe bilmeyen yaşlı yolculara “Burası Türkiye, Türkçe bilmek zorundasınız” şeklinde hakaret içeren ifadeler kullandı ve yolcuları gerekçesiz bir şekilde defalarca otobüsten indirip bindirdi. Bu uygulamaların tanıkları tarafından sosyal medyada paylaşılması üzerine olay geniş yankı uyandırdı.
Suç Duyurusunda Hangi Maddelere Dayanıldı?
Baro, şüpheliler hakkında şu suçlamaları içeren başvuruyu yaptı:
Suç duyurusunda, olayda sorumluluğu olduğu belirtilen Çelebi Yer Hizmetleri personeli, Pegasus Hava Yolları yetkilileri ve olay anında görevde olan vardiya amiri hakkında kimliklerinin tespitiyle birlikte yasal işlem başlatılması talep edildi.
Tanık Psikolog Olayı Sosyal Medyada Paylaştı
Yaşananlara tanıklık eden Diyarbakırlı psikolog Duygu Berekatoğlu, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, özellikle yaşlı Kürt yolculara yönelik küçük düşürücü bir tutum sergilendiğini ifade etti. Berekatoğlu, fazla bagaj bahanesiyle bazı yolcuların üç kez otobüsten indirildiğini ve Türkçe bilmedikleri gerekçesiyle kendilerine kaba davranıldığını belirtti. Yardım etmek isteyen bir genç yolcunun çabasının da hostes tarafından “Sen bu ekipten değilsin, bin otobüse” sözleriyle engellendiğini aktaran Berekatoğlu, kendisinin durumu açıklamaya çalıştığı anda da “Burası Türkiye, Türkçe ortak dildir” yanıtını aldığını dile getirdi.
“Dil Üzerinden Baskı Kabul Edilemez”
Diyarbakır Barosu, olayın yalnızca bireysel bir tutum değil, aynı zamanda yapısal bir ayrımcılığın dışavurumu olduğunu vurguladı. Baro açıklamasında, Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın eşitlik ilkesinin, Medeni ve Siyasi Haklara İlişkin Uluslararası Sözleşme’nin 27. maddesinin ve temel insan haklarının açıkça ihlal edildiğine dikkat çekerek şu ifadelere yer verdi:
“Yurttaşların anadilleri nedeniyle baskıya uğraması, seyahat haklarının keyfi biçimde kısıtlanması kabul edilemez. Dil temelli ayrımcılığı sıradanlaştırmaya karşı sessiz kalmayacağız.”
Baro’dan Çağrı: Önlem Alınmalı, Ceza Verilmeli
Baro, olayın yalnızca soruşturulmakla kalmaması, aynı zamanda benzeri vakaların önüne geçilebilmesi için kamu hizmeti veren kurumlarda dil temelli ayrımcılığa karşı önleyici düzenlemelerin acilen hayata geçirilmesi gerektiğini bildirdi. İlgili personelin cezalandırılması talep edilirken, havayolu ve yer hizmetleri şirketlerinin de kamuoyuna açıklama yapması istendi.