DEM Parti Diyarbakır Milletvekili Cengiz Çandar, Edirne F Tipi Kapalı Cezaevi’ni ziyaretinin ardından yaptığı açıklamada, tutuklu bulunan Selahattin Demirtaş ve Selçuk Mızraklı’nın serbest bırakılmasının barış sürecinin inandırıcılığı açısından şart olduğunu söyledi.
Çandar, cezaevi önünde yaptığı konuşmada, Demirtaş ve Mızraklı’nın hem fiziken hem de zihnen sağlıklı olduklarını, ancak halen içeride tutulmalarının kabul edilemez olduğunu belirtti. “Eğer Türkiye’de bir süreç varsa ve bu süreçten barış ümidi bekleniyorsa, her iki isim de mutlaka dışarıda olmalıdır” diye konuştu.
Milletvekili Çandar, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin 8 Temmuz 2025 tarihli kararının uygulanmasını bekleyen Selahattin Demirtaş için Türkiye’nin itiraz süresinin dolmak üzere olduğunu, itiraz edilmemesi halinde Demirtaş’ın kısa sürede serbest kalacağını söyledi. Selçuk Mızraklı hakkında ise, iddiaların haksız ve hukuksuz olduğunu, cezasının büyük kısmını tamamladığını ve 8 Eylül itibarıyla denetimli serbestlikten yararlanması gerekirken başvurusunun cezaevi gözlem kurulunca reddedildiğini aktardı. Çandar, Mızraklı’nın “örgüt üyeliği” iddiasını reddettiğini ve hakkında örgüt üyeliğine dair somut delil bulunmadığını vurguladı.
Çandar, cezaevinde tutukluluk uygulamalarının barış sürecine güven vermediğini belirterek, “Selahattin Demirtaş’ı hapiste tutarak kimseyi barışa doğru ilerlediğine inandıramazsınız” dedi. İktidara, komisyondaki üyelere ve vicdan sahibi herkese seslenen Çandar, Demirtaş ve Mızraklı’nın bir an önce özgürlüklerine kavuşması gerektiğini söyledi.
Cengiz Çandar’ın Edirne Cezaevi önünden yaptığı açıklama şöyle :
“Edirne’de, F Tipi Kapalı Cezaevi önündeyim. Türkiye’nin en uç noktası; Bulgaristan’ın dibinde, Yunanistan’ın çok yakınında… Diyarbakır Milletvekili Cengiz Çandar olarak, Diyarbakır seçilmiş Belediye Başkanı, eski Diyarbakır Milletvekili Doktor Selçuk Mızraklı’yı ve Diyarbakır’ın ve bütün Türkiye’nin sevgilisi Selahattin Demirtaş’ı ziyaret ettim. Her ikisi de son derece sağlıklı hem fiziki hem zihin olarak, bu mutluluk verici fakat onların şu an burada tutuklu olmaları kabul edilemez bir şey. Eğer bugün Türkiye’de bir süreç varsa, bu süreçten barış umut ediliyorsa, her ikisinin de mutlaka ama mutlaka dışarıda olması gerekiyor.
Selahattin Demirtaş 8 Temmuz 2025 günü hakkında verilen Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi Kararı’nın uygulanmasını bekliyor. Türkiye’nin itiraz süresi dolmak üzere, Türkiye itiraz etmezse -ki itiraz etmemesi gerekiyor çünkü itirazın değiştireceği bir şey yok- Selahattin Demirtaş hemen, hemen özgür kalacak.
Selçuk Mızraklı haksız, hukuksuz bir şekilde iftiralarla mahkûm edildi ve iki kere Yargıtay’dan dönmüş cezasının büyük kısmını bitirmiş ve 8 Eylül itibariyle denetimli serbestlikten yararlanacak iken, yaptığı başvuruya cezaevi gözlem kurulu tarafından verilen saçma sapan bir gerekçeyle, terör örgütünden dolay hükümlü olduğu halde, ‘örgüt üyeliğinden ayrıldığına dair beyanın bulunmaması nedeniyle’ diye içeriye tutulmaya devam ediyor. Örgüt üyesi olduğunu kim söylüyor! Kendisi örgüt üyesi olduğunu reddetmiş, örgüt üyesi olduğuna dair tek bir delil yok, haksız verilen cezası tamamlanmış ve artık denetimli serbestliğe geçmiş olması gerektiği halde, bu saçma sapan gerekçeyle içeride tutulmaya devam ediyor.
Bu durum barış sürecinin, barışa doğru evrilmeyeceğinin göstergesi çünkü eğer bu süreç, barışla sonuçlanacaksa; toplumun güvenini kazanması, toplumun desteğini kazanması ve toplum nezdinde inandırıcı olması gerekiyor. Siz Selahattin Demirtaş’ı hapiste tutarak, siz en akla gelmez gerekçelerle Selçuk Mızraklı’nın dilekçelerini geri çevirerek toplumda sürece dair hiçbir güven tesis edemezsiniz. Bu süreç yürür mü; yürür. Nasıl yürür; topal bir şekilde yürür, doğru şekilde yürümez. Eğer bu sürecin gerçekten başarıya ulaşmasını, bu ülkenin barışa ulaşmasını istiyorsanız halkı mutlu etmeniz, halkı inandırmanız lazım. Selahattin Demirtaş’ı hapiste tutarak kimseyi barışa doğru ilerlendiğine inandıramazsınız. O yüzden iktidar sahiplerine, Komisyon üyelerine, vicdan sahibi herkese seslenmek istiyorum: Bir an önce Selahattin Demirtaş özgürlüğüne kavuşmalıdır! Bir an önce Selçuk Mızraklı Edirne Hapishanesi duvarları dışına çıkarılmalıdır!”