Magazin Gazetecileri Derneği ödül töreninde “Şu anda hazırladığım ve önümüzdeki günlerde yayımlayacağım albümde bir Kürtçe şarkı söyleyeceğim ve bu şarkıya bir klip çekeceğim” dediği için linç edilen ve ardından Paris’e gitmek zorunda kalan Ahmet Kaya'nın yaşamını yitirmesinin üzerinden 22 yıl geçti. Adıyamanlı Kürt bir baba ve Malatyalı bir annenin 5’inci çocuğu olarak 1957’de Malatya’da dünyaya geldi Kaya. Müzik hayatına başlamasında en büyük etken babası oldu. Kaya, babasının ona henüz 6 yaşındayken hediye ettiği bağlama ile müziğe ilgi duymaya başladı. Bir yandan okula giderken diğer yandan vakit buldukça bir plak ve kaset satan dükkanda çalıştı. Ancak bu durum uzun sürmedi. Kaya, geçim sıkıntısı çeken ailesiyle birlikte 1972’de İstanbul’a göç etti. Kaya, bu durumdan kaynaklı okulu bırakmak zorunda kaldı.
Kaya, uzun bir süre adaptasyon sorunu yaşamasına rağmen burada çeşitli işyerlerinde çıraklık yaptı. Askerlikten döndükten sonra Emine adlı kadınla evlendi. Ancak ekonomik zorluklar nedeniyle bu evlilik son buldu. Kaya, yıllar sonra yaşadığı ekonomik zorlukları, “Sistemin tersine hareket ederek hapse girmeye çalıştım” sözleriyle anlattı.
GÜLTEN HAYALOĞLU İLE TANIŞMA
Bu dönemde sanat hayatında ilerleme sağlayan Kaya, uzun uğraşlar sonucunda 1985’te "Ağlama bebeğim" albümünü çıkardı. Kaya, ikinci albümü olan "Acılara tutunmak"ı da Değişim Stüdyosu’nda çıkardı. Kaya, cezaevinde tanıştığı Değişim Stüdyosu sahibi Sezer Bağcan aracılığıyla Gülten Hayaloğlu ile tanıştı. Kaya, ikinci albümün yayınlanmasının ardından Hayaloğlu ile evlendi.
ŞAFAK TÜRKÜSÜ
Hayaloğlu, evlilikten sonra Kaya’ya, cezaevinde Devrimci Sol (Dev-Sol) davasında idam istemiyle yargılanan şair Nevzat Çelik’in Şafak Türküsü şiirini iletti. Kaya'nın bestelediği şarkı 1986'da piyasaya çıktı ve büyük kitlelere ulaştı. Kaya, çalışmaları aralıksız sürdürdüğü aynı yıl içinde “An Gelir” albümünü de çıkardı.
YUSUF HAYALOĞLU İLE TANIŞIKLIK
Kaya, ardından hayatında büyük etki bırakan eşinin kardeşi Yusuf Hayaloğlu ve onun şiirleriyle tanıştı. Bu tanışıklık sonrası, sözlerinin çoğunluğu Yusuf Hayaloğlu’na ait “Yorgun Demokrat” adlı albüm 1987’de yayımlandı. 1998'de Hayaloğlu’nun iki şarkısının söz yazarlığı yaptığı “Başkaldırıyorum” albümü ve 1989’da yine sözlerinin büyük çoğunluğu Hayaloğlu’na ait olan “İyimser bir gül” albümleri piyasaya sürüldü. Birçok şairin çeşitli şiirlerinden oluşan “Sevgi duvarı” adlı albüm de 1990’da dinleyicilerle buluştu.
KAYA’NIN MÜZİK TARZI
Kaya, ilk dönemlerde albümlerinde genel olarak bağlamaya ağırlık verdi. Müzik tarzı pop, arabesk ve benzeri bir kategoriye girmediği için "özgün" müzik olarak nitelendirildi. Ancak Kaya’nın müzik tarzı, o dönem halk arasında devrimci arabesk ve protest müzik olarak nitelendirildi.
HALKIN SORUNLARINI ELE ALDI
Genellikle şarkılarında halk sorunlarını ele alan Kaya, Atilla İlhan, Can Yücel, Nevzat Çelik, Hasan Hüseyin Korkmazgil, Enver Gökçe ve Ahmed Arif gibi birçok tanınmış şairlerin şiirlerini de bestelemekten geri durmadı.
KÜRTÇE ŞARKIDAN DOLAYI SALDIRI
Kaya, sanat hayatı boyunca toplamda 22 albüm yaptı ve albümlerde yer alan parçaların sadece birisi Kürtçe oldu. “Karwan” isimli bir Kürtçe şarkı yapacağını 11 Şubat 1999’da Magazin Gazeteciler Derneği ödül töreninde en iyi sanatçı ödülünü alırken duyurdu. Kürtçe şarkı yapacağını belirttiği konuşma sonrasında saldırıya uğradı. Kaya, eşi Gülten Kaya ile birlikte zorlukla salonu terk edebildi. Olay sonrası Fransa’ya yerleşen Kaya, “Hoşçakal Gözüm” isimli albümünün kayıtlarını yaparken, 16 Kasım 2000’de Paris’te kalp krizi geçirerek hayatını kaybetti. Kaya, yaşamını yitirdikten sonra yüzlerce ödüle layık görüldü. Kaya, halen milyonlarca dinleyici kitlesiyle gelmiş geçmiş en iyi sanatçılar arasında gösteriliyor.